+90 (553) 597 6943
avukatibrahimhs@gmail.com
Korkutreis Mah. Hanımeli Sok. No:14/12
Çankaya/Ankara

Ticaret Hukuku’nda Ticaret Unvanı

Yayınlayan: İbrahim Halil Şeker
Kategori: Makale

Tacir, gerçek kişi tacir ve tüzel kişi tacir olmak üzere ikiye ayrılır.

Gerçek kişi tacir TTK m.12/1’de, “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişi” olarak; tüzel kişi tacir ise, TTK m.16/1’de, “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar” şeklinde tanımlanmıştır.

Bununla birlik TTK m.12/2-3’te bir ticari kuruluş açtığını çeşitli yollarla halka duyuran veya işletmesini ticari sicile tescil ettiren kişinin fiilen işletme faaliyetlerine başlamamış olsa bile tacir sayılacağını; bir ticari işletme açmış gibi davranan, adi şirket veya hukuken var olmayan bir şirket ortağıymış gibi davranan kişi de iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir sayılmaktadır.

Ticaret unvanının tanımı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılmamıştır. Ancak doktrinde TTK m. 39/1’den hareketle ticaret unvanı; her tacirin ticari işletmesine ilişkin iş ve işlemlerinde kullandığı addır şeklinde tanımlanmıştır. Ad ve soyadların kişileri birbirinden ayırt etme amacıyla kullanıldığı gibi ticaret unvanı kullanımının amacı da taciri, diğer tacirlerden ayırt etmektir.[1]

Ticaret unvanı yalnızca tacirlerce kullanılabilir. Esnafların ve meslek çalışanlarının ticaret unvanı kullanması mümkün değildir. Bununla birlikte TTK m.39 gereğince her tacirin ticaret unvanı kullanma zorunluluğu bulunmaktadır.[2] Bu nedenle yukarıda tacir tanımı içinde gösterilen gerçek ve tüzel kişilerin ticaret unvanı kullanma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Ticaret unvanı iki kısımdan oluşur: esas unsur ve ekler. Esas unsur tacirler arasındaki karışıklığın ve haksız rekabetin önlenmesi için ayırt edici nitelikte olmalı ve yanıltıcı olmamalıdır. Gerçek kişi tacirlerin unvanları da tüzel kişi tacirlerin unvanları gibi ülke çapında korunmaktadır. Bu bağlamda karışıklığın önlenmesi amacıyla gerçek kişi tacirler unvanlarıyla birlikte bir takım ekler de kullanabileceklerdir.[3]

Gerçek kişi tacirlerin unvanı ad ve soyadlarından oluşmaktadır. Bu unvana TTK m.46’ya[4] uygun düşecek şekilde eklemeler yapılabilir. Örneğin “Ömer Eroğlu – Gıda Marketi” gibi. Bu durumda tacirin adı ve soyadı esas unvan olup işletme ile ilgili unsur olan gıda marketi ise ek niteliğindendir. Bu eklemeler isteğe bağlı olup, gerçek kişi tacirin adı ve soyadıyla aynı sicil bölgesinde daha önceden tescil edilmiş bir tacirin bulunması halinde ek kullanmak isteğe bağlı olmaktan çıkıp, karışıklığın önlenmesi amacıyla zorunlu hale gelecektir.[5] Adi ortaklığın ticaret unvanı ortaklığı oluşturan kişilerin ad ve soyadları veya ortaklığı oluşturan bir kişinin ad ve soyadı yanında “ve ortakları, ve arkadaşları, ve oğulları” gibi ibarelerden oluşmaktadır. Tüzel kişi tacirlerin unvanları ise, TTK m.42 ve 43’te gösterilmiştir. Buna göre; kollektif şirkette unvan ortaklardan en az birinin ad ve soyadı ile şirketi ve türünü gösteren ibareden oluşur. Adi veya sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette unvan, komandite ortaklardan en az birinin adı ve soyadıyla birlikte şirketi ve türünü gösteren ibareden oluşur. Anonim, limited ve kooperatif şirketler de is unvan serbestçe seçilmekle birlikte şirket türü ve işletme konusu mutlaka gösterilmelidir. TTK m.46 hükümleri burada da geçerlidir.

[1] Can Özbey, Ticaret Unvanı Ve Ticaret Unvanının Korunması, Seçkin Yayınları, Ankara, 2014, s.15.; İlhami Güneş, Marka Hukuku’nda Önceye Dayalı Haklar Ve Ayırt Edici İşaretler” Seçkin Yayınları, İstanbul, 2013, s.51; Ayşe Nur Berzek, “Ticaret Unvanı – Marka Benzerliği Ve Terkin Sonucu”, Prof. Dr. Hamdi Yasaman’a Armağan, İstanbul, 2017, s.131-135, s.132.

[2] Özbey, a.g.e., s.16.

[3] Güneş, a.g.e., s.52-53.

[4] TTK m.46:

(1) Tacirin kimliği, işletmesinin genişliği, önemi ve finansal durumu hakkında, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her ticaret unvanına, işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin kimliklerini gösteren ya da hayalî adlardan ibaret olan ekler yapılabilir.

(2) Tek başlarına ticaret yapan gerçek kişiler ticaret unvanlarına bir şirketin var olduğu izlenimini uyandıracak ekler yapamazlar.

(3) “Türk”, “Türkiye”, “Cumhuriyet” ve “Millî” kelimeleri bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir.

[5] Güneş, a.g.e., s.53.

Yazar: İbrahim Halil Şeker

Bir yanıt yazın

Yardıma mı ihtiyacınız var?
Call Now Button