+90 (553) 597 6943
avukatibrahimhs@gmail.com
Korkutreis Mah. Hanımeli Sok. No:14/12
Çankaya/Ankara
Yayınlayan: İbrahim Halil Şeker
Kategori: Makale

Lisanssız Üreticilere İlişkin Tek Terimli Dağıtım Tarifesindeki Teşvik Uygulamasından Vazgeçilmesi Konulu Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 30.12.2021 tarihli 10699 ve 10700 sayılı Kurul Kararlarının Mevzuat kapsamında İncelenmesi

 

ÖZET: EPDK’nın (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) 2017 yılında aldığı Kurul Kararıyla, Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 16. Maddesi’nin b fıkrasının değiştirilmesine karar vermiş olup, bu kararda “31.12.2017 tarihinden önce geçici kabul belgesi alan işletmelerin geçici kabulünün yapılması halinde, dağıtım bedeli de dahil olmak üzere bazı bedeller hakkında kurul kararıyla belirli oranda indirim yapılabileceği” ve bu indirimin de YEKDEM tarifesinin geçerli olduğu süre boyunca (10 yıl) da uygulanacağı kararlaştırılmış ve bu karar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Devamla aynı maddeye c fıkrası eklenmiş ve c fıkrasında “indirim oranının %75 olmasına” karar verilmiş ve Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ancak Kurum, yukarıda belirtilen Kurul Kararlarıyla birlikte, YEKDEM süresi dolmamasına rağmen teşvik olarak verdiği indirim uygulamasına son vermiştir. İşbu yazımızda, EPDK’NIN başlıkta belirtilen kararlarının (dağıtım bedeli indirimli uygulama işleminin geri alınması işlemi) hukuka aykırı olup olmadığı tartışılmıştır.

DEĞERLENDİRME:

EPDK’NIN 11.05.2017 tarihli ve 7070 sayılı kurul kararında, Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 16. Maddesi’nin b fıkrasının değiştirilmesine karar verilmiş olup, “31.12.2017 tarihinden önce geçici kabul belgesi alan işletmelerin geçici kabulünün yapılması halinde, dağıtım bedeli de dahil olmak üzere bazı bedeller hakkında kurul kararıyla belirli oranda indirim yapılabileceği” kararlaştırılmış ve bu karar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Devamla aynı maddeye c fıkrası eklenmiş ve c fıkrasında da “dağıtım bedeli için uygulanacak indirim oranının %75 olmasına” karar verilerek Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yapılan değişikliklerle birlikte 11.05.20217 tarihinde 16. madde şu şekli almıştır.

Üretim faaliyetleri için tarifelerin uygulanması

MADDE 16–  (1) Dağıtım sistemine bağlı tüm üretim tesisleri veriş yönünde tercih etmeleri halinde çift terimli veya tek terimli tarifeden birini seçebilir.

(2) 21 inci maddede belirtilen bağlantı durumlarına göre, dağıtım sistemi kullanıcısı üreticilere üretim faaliyetleri için dağıtım bedeli, güç bedeli ve gerekmesi halinde güç aşım bedelinin yanı sıra bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen koşullar çerçevesinde reaktif enerji bedeli de uygulanır. Elektrik Piyasası Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılabilir. Söz konusu lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, 31/12/2017 tarihinden önce ilgili şebeke işletmecisinden geçici kabule hazır tutanağı alan tesisler için geçici kabulün bu tutanağa istinaden yapılması halinde 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun (YEKDEM) kapsamında belirlenen fiyatlardan yararlanılan süre boyunca Kurul tarafından belirlenecek oranda indirimli uygulanır.

3) Dağıtım sistemine bağlı tüm üreticiler sisteme enerji verirken aynı zamanda reaktif enerji vermesi durumunda bu reaktif enerji faturalamada dikkate alınmaz.

(4) Üreticiler sisteme aktif enerji verirken aynı zamanda sistemden reaktif enerji çekiyorsa (kapasitif reaktif) reaktif enerji tarifesi uygulanır.

Yukarıdaki madde, konu kısmında belirtilen kararlara dek, 30.12.2021 tarihine kadar bu şekilde değişmeden kalmıştır. 16. maddenin yazımız konusu olan değişiklikten önceki halinin değerlendirilmesi, konu kısmında belirtilen kurul kararlarının (lisanssız üreticiler için, indirimin geri alınması nedeniyle dağıtım bedelinin artmasına sebep olan kararların) hukuka uygunluğun değerlendirilmesi açısından önem arz etmektedir.

Maddeye göre indirimli dağıtım bedeli tarifesinden yararlanabilmek için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Bunlar; şebeke işletmecisinden 31.12.2017 tarihinden önce geçici kabule hazır tutanağını almış olmak(1), geçici kabulün yapılması(2) şeklindedir. Belirtilen iki şartı sağlayan ve Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin b fıkrasında belirtilen lisanssız üreticiler, yukarıda belirtilen maddenin 2. fıkrası gereğince dağıtım bedelini, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun (YEKDEM) kapsamında belirlenen fiyatlardan yararlanılan süre boyunca, Kurul tarafından belirlenecek indirim oranında ödeyeceklerdir. Özetle; lisanssız üreticiler şartları sağlaması halinde, dağıtım bedelini, YEKDEM kapsamında yararlanılan süre boyunca (Lisanssız güneş enerji santralleri için 10 yıl) indirimli öderler. İndirim oranı ise Kurul kararıyla belirlenir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, lisanssız üreticinin EPK m.14/b’de belirtilen lisanssız üreticilerden olması gerektiğidir. Bir diğer deyişle “kurulu gücü azami bir megavatlık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi” olan lisanssız üreticiler bu indirimden yararlanabilecektir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, indirimin geçerli olduğu sürenin hesabıdır. Madde metninden lisanssız üreticinin YEKDEM boyunca (10 yıl) indirimden yararlanacağı düşünülmemelidir. Madde metninde YEKDEM süresinden faydalanma süresinin bakiye kalan kısmı süresince indirimden yaralanılabileceği belirtilmektedir. Bir diğer deyişle; değişikliğin yapıldığı tarihten önce YEKDEM kapsamında belirlenen fiyatlardan yararlanan lisanssız üretici için indirim, geri kalan YEKDEM süresi boyunca uygulanacaktır. Özetle; her lisanssız üretici için bu indirimden faydalanma süresi 10 yıl değildir. Kurul tarafından yukarıda belirtilen 16. maddenin değiştirildiği aynı kararla, dağıtım bedeli indirim oranının ise %75 olmasına karar verilmiştir.

30.12.2021 tarihli 10699 ve 10700 sayılı Kurul Kararlarında ise; 16. maddenin 2. fıkrasından  “Söz konusu lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, 31/12/2017 tarihinden önce ilgili şebeke işletmecisinden geçici kabule hazır tutanağı alan tesisler için geçici kabulün bu tutanağa istinaden yapılması halinde 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında belirlenen fiyatlardan yararlanılan süre boyunca Kurul tarafından belirlenecek oranda indirimli uygulanır.” kısmı çıkarılmış ve dağıtım bedeli indirim oranının %75 olmasına ilişkin karar da tamamen kaldırılmıştır. Bir başka deyişle lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım bedeli indirim uygulamasına, taahhüt edilen YEKDEM süresi dolmadan, geri alma işlemiyle son verilmiştir.

  1. maddenin değişiklikten önce atıf yaptığı süre, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunu (YEKDEM) m.6/A’da düzenlenmiş olup şu şekildedir: “Kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini iletim veya dağıtım sistemine vermeleri halinde I sayılı Cetveldeki fiyatlardan ON YIL süre ile faydalanabilir.” şeklindedir. Süre dolmadan taahhüt edilen indirimin geri alındığı tartışma konusu değildir.
  2. Maddenin konu kısmında belirtilen değişikliklerden önceki yukarıda belirtilen hali ile değişikliklerden sonraki yukarıda belirtilen son halinin hukuksal değerlendirilmesinde ihtilaf; taahhüt edilen sürenin bir kazanılmış hak ya da haklı beklenti oluşturup oluşturmadığı(1), oluşturuyorsa geri alınıp alınamayacağı (2), indirim oranının değiştirilip değiştirilemeyeceği (3), değiştirilebilirse ne şekilde değiştirilebileceği (4) hususlarından oluşmaktadır. Belirtilen hususlarda değerlendirme yapılabilmesi için Hukuk Devleti/Hukuka Güven (1), Kazanılmış Hak – Haklı Beklenti (2) ve Geçmişe Yürümezlik (3) temel ilkelerine bakılması ve somut değişikliklerin bu ilkeler ışığında incelenmesi gerekmektedir.

HUKUKA GÜVEN/HUKUK DEVLETİ İLKESİ ÇERÇEVESİNDE:

Hukuk güvenliği; devletin yaptığı düzenlemelerin ve uygulamaların, mevzuatın, öngörülebilir olmasını, bireylerin eylem ve işlemlerini yaparken devlete ve devletin yaptığı düzenlemere ve uygulamalara, kısacası devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemeleri yaparken ve uygularken, bu güveni zedeleyecek davranışlardan kaçınması gerekmektedir. Devletin mevzuat metinlerini hazırlarken ve mevzuatı ya da teamülleri uygularken, işlem yaparken, kişilerin bu mevzuat ve uygulamaların uygulanması neticesinde ne tür sonuçlar doğacağını objektif olarak öngörebilmesi gerekmektedir. Kişilerin bu öngörüye göre hareket etmesinin sağlanması gerekmektedir. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan hukuka güven ilkesi, yalnızca mevzuatın düzenlenmesi sırasında değil, mevzuatın uygulanması, işlem yapılması vb. tüm devlet faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu nedenle bütün devlet faaliyetlerinin öngörülebilir olması, hukuk devleti olmanın bir gereğidir. İdarenin düzenleyici işlemleri ve bu düzenleyici işlemin uygulanması sonucu oluşann bireysel işlemlerin de hukuka güven ilkesine tabi olduğu, dolayısıyla idarenin de bu ilkeye uyarak düzenleme yapması gerektiği hususu izahtan varestedir. Bu nedenle idare;  düzenleyici işlem tesis ederken ve bu işlemleri bireysel işlem olarak uygularken, mutlak, sınırsız ve keyfiyete yol açacak şekilde tasarrufta bulunmaması, hukuka güven ilkesinin bir gereğidir.  Aksi durum idarenin keyfi tasarruflarda bulunmasına neden olacak ve kişilerin hukuk devletine güvenini azaltacaktır.

Kişiler; devlet tarafından çıkarılan kanunların, düzenleyici işlemlerin ve teamüllerin uzun süreli uygulanmasına güvenerek geleceğe yönelik kararlar alabilmelidir. Devletin (idarenin) bu hususu dikkate alarak kişilerin devlete olan güvenini mümkün olduğunca korumalı ve kişilerde oluşan haklı beklentinin korunmasını sağlamalıdır. Düzenleyici işlemlerin süreceğine ve düzenleyici işlemle elde edilen kazanılmış hakların korunacağına olan inanç da hukuka güven ilkesinin bir gereğidir. Bu nedenle idare; düzenleyici ve bireysel işlem yaparken, değiştirirken ya da tamamen yürürlükten kaldırırken hukuka güven ilkesini gözetmeli, haklı beklentilerin ve kazanılmış hakların olumsuz etkilenmemesini azami ölçüde gözetmelidir.  Hukuk güvenliği ilkesi sonucu oluşan haklı beklentilerin korunması, geçiş hükümlerine yer vermek suretiyle de sağlanabilmektedir.

Hukuk güvenliği ve dolayısıyla hukuk devleti ilkesine aykırı davranılması, piyasada da belirsizliğe yol açacak, yatırım ve dolayısıyla iş imkanlarının azalmasına neden olacaktır. İdarenin kamu yararı gerekçesiyle yaptığı düzenleyici işlemlerin nispeten kamu yararını sağladığı düşünülse bile aslında uzun vadede yarattığı ekonomik belirsizlik kamu zararına yol açacaktır.

Somut düzenleyici işleme gelince; lisanssız elektrik üreticilerine YEKDEM süresince tanınan dağıtım bedelinin indirimli ödenmesi düzenleyici işlemi, YEKDEM süresi dolmadan kaldırılmıştır. Kaldırma işlemi sonucunda lisanssız elektrik üreticilerinin ödediği dağıtım bedeli öngörülemeyecek seviyede artmıştır. Bu kaldırma işlemi hukuk devleti ve hukuka güven ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Yazımız konusu dağıtım bedeli indirim uygulamasının kaldırılması konulu düzenleyici işlemler, kaldırılan dağıtım bedeli indirimine güvenerek yatırım yapan yatırımcının finansal durumunu etkilemektedir. Bu nedenle lisanssız elektrik üreticisinin düzenlemeye ve dolayısıyla hukuk devleti ilkesine olan güveni azalmaktadır. Haklı beklentinin korunmamasına yol açan bu tür düzenleyici işlemlerin kaldırılması suretiyle yapılan değişikliklerin, sektöre yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların da benzer bir öngörülemez durumla karşı karşıya gelmemek için yatırımdan vaz geçmesine ve dolayısıyla sektörde kısa vadede elde edilecek az miktardaki kamu yararının, uzun vadede neden olacak fazla miktardaki kamu zararına sebebiyet vereceği aşikardır.

Neticeten; 31.12.2017 tarihinden önce geçici kabul alması ve YEKDEM kapsamına tabii olması şartıyla Elektrik Piyasası Kanunu m.14/1-b bendi kapsamındaki lisanssız elektrik üreticilerine uygulanan YEKDEM süresi boyunca dağıtım bedeli indirim teşviki ile ilgili düzenleyici işlemin, henüz YEKDEM süresi dolmadan çok önce kaldırılması işlemi, hukuka güven ve hukuk devleti ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.

KAZANILMIŞ HAK VE GEÇMİŞE YÜRÜMEME İLKESİ:

Kazanılmış hak; idare tarafından düzenlenen ve bir hak sağlayan düzenleyici işlemlerin bireylere uygulanması ile bireyler için doğan öznel haklara dönüşmesi ve bu hakların korunması anlamına gelmektedir. Bir hakkın kazanılmış bir hak olarak kabul edilebilmesi için idare tarafından değiştirilen ya da kaldırılan düzenleyici işlem zamanında fiilen elde edilmiş olması gerekmektedir. İstisnaları olmakla birlikte norm kurallarının (kanunlar ve idari işlemler) geçmişe yürümeyeceğine ilişkin hukukun genel ilkesi kazanılmış hakları ve dolayısıyla hukuk devletine güveni korumaktadır. İdare, yürürlüğe koyduğu düzenleyici işlemleri hiç şüphesiz ki sonradan yürürlüğe koyduğu hükümlerle ortadan kaldırabilir ya da değiştirebilir ancak; bunu yaparken hukuka güven ilkesi gereğince, haklı ve makul sebep olmaksızın, kazanılmış haklara dokunmamalıdır. Bireyin elde ettiği öznel hak olan kazandırıcı statünün korunması gerekmektedir. Düzenleyici işlemin idare tarafından geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi ya da düzeltilmesi, kural olarak geleceğe etki etmektedir. Dağıtım bedelinin indirimli olarak alınması uygulamasının ilgili madde şartlarını sağlayan kişilere (gerçek ve tüzel kişilere, şirketlere) kazanılmış hak sağlayacağı kuvvetle değerlendirilmektedir. Bu nedenle idarenin kazanılmış hak kavramını gözeterek düzenleme yapması gerekmekte, bu da yazımız konusu “dağıtım bedelinin indirimli uygulanması düzenlemesinin” kaldırılmasını (geri alma işlemini) hukuka aykırı bir işlem yapmaktadır.

Dağıtım bedelinin indirimli olarak alınması konusunda yapılan düzenlemenin kazanılmış bir hak oluşturup oluşturmadığı, ağırlıklı görüşün kazanılmış hak oluşturduğu yönünde olmasıyla birlikte tartışmalıdır. Ancak bu düzenlemenin haklı beklenti getireceği tartışmasızdır. Dağıtım bedelinde indirim yapılması ile ilgili düzenlemenin kazanılmış hak olarak değerlendirilmemesi halinde, haklı beklenti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle; dağıtım bedelinin indirimli alınması hakkındaki düzenlemenin, taahhüt edilen YEKDEM süresinden önce kaldırılması işlemi, kazanılmış hakkın ihlali anlamına gelmese de haklı beklenti ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.

Haklı beklenti; idarenin düzenleyici işleminden, taahhüdünden veya uzun süren uygulamasından kaynaklanan, kişilerin lehlerine bir sonuca ulaşacaklarına inandığı ümittir. Haklı beklentinin ihlal edilmesinin şartları olup bu şartlar; kişinin güvendiği ve inandığı bir düzenleyici işlemde öngörülmesi objektif olarak mümkün olmayan bir değişikliğin yapılması (1) ve bu değişikliğin herkes tarafından objektif olarak beklenen bir beklentinin sonuçsuz kalmasına neden olması (2) şeklindedir. Haklı beklentinin veya kazanılmış hakkın varlığı kabul edilse bile, baskın kamu yararının varlığı halinde, haklı beklentinin veya kazanılmış hakkın ihlal edilebileceği tartışmasızdır. Baskın kamu yararının mevcudiyetinin olmaması halinde, idarenin yaptığı düzenlemeler ya da uygulamalarla haklı beklentiyi ve kazanılmış hakkı ihlal etmemesi gerekmektedir. Bu durum hukuk devleti ve hukuka güven ilkesinin bir gereğidir.

Somut olaya bakıldığında; dağıtım bedelinin YEKDEM süresi boyunca, lisanssız elektrik üretim tesisi sahibi gerçek ve tüzel kişilere (şirketlere) indirimli uygulanacağı hususunun Kurul kararıyla alınması, bu düzenlemeye güvenerek yatırım yapmaya karar veren gerçek ve tüzel kişilere (şirketlere) haklı bir beklenti getirmektedir. Kişilerde oluşan haklı beklenti, YEKDEM süresi (10 yıl) boyunca dağıtım bedelinin kendilerine indirimli olarak uygulanacağına ilişkin ümit ve inançtır.

Dağıtım bedelinin indirimli uygulanmasını kaldıran düzenleyici işlemle, halihazırdaki indirimin azaltılmadığı, tamamen ortadan kaldırıldığına dikkat edilmelidir. Lisanssız üreticilerin bu düzenlemeyle, dağıtım bedelinin indirimli uygulanması imkanı tamamen ortadan kalkmıştır. Böyle bir düzenlemenin yapılmasının tek gerekçesi, baskın kamu yararının varlığı olabilecektir. Ancak idare, böyle bir kamu yararı olduğuna ilişkin yeterli bir çalışma sunamamıştır. Dağıtım bedelinin indirimli uygulanması işleminin ortadan kaldırılması işleminin son kullanıcı açısından olumlu bir durum yaratıp yaratmadığı, yaratıyorsa bu olumlu durumun söz konusu düzenlemeyi kaldırmayı gerektirecek derecede (baskın) olup olmadığı idare tarafından gösterilmelidir. Yazımız konusu dağıtım bedeli indirim uygulamasını kaldırma hakkındaki düzenleyici işlemin sonucu olarak; tüketiciye sağlanan yararın (varsa), hukuk devletine olan güvenin azalarak enerji sektörüne olan yatırımların azalması sonucunun ortaya çıkmasına değer nitelikte olması gerekmekte olup, aksi durum idari işlemin hukuka aykırı olmasına sebep olacaktır. Kısa vadede tüketicinin yararının olduğu kabul edilse bile, enerji sektörüne yapılacak yatırımların azalması, uzun vadede tüketicinin aleyhinedir. Kurul tarafından YEKDEM süresi dolmadan dağıtım bedeli indirim uygulamasının geri alınmasının haklı gerekçeleri gösterilememiştir.

Bununla birlikte; geriye yürümezlik ilkesi gereğince, eski düzenleme zamanında öznel olarak hak oluşturan (kazanılmış hak) statülerin ve haklı beklentilerin, yeni düzenlemeyle birlikte ortadan kaldırılmaması gerekmektedir. Kurul tarafından düzenleyici işlemle geri alınan dağıtım bedeli indirim uygulaması, geri almadan önce mevcut olan kazanılmış hakkı ve/veya haklı beklentiyi, işlemin geriye yürümezlik ilkesine rağmen geriye yürümesi nedeniyle, hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

 

SONUÇ:

EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) tarafından yapılan düzenlemeyle, düzenlemedeki şartları sağlayan lisanssız elektrik üreticilerine (gerçek veya tüzel kişilere – şirketlere), düzenlemedeki diğer şartları sağlamaları kaydıyla, YEKDEM süresi boyunca (10 yıl) dağıtım bedelinin indirimli olarak uygulanmasına karar verilmesi, lisanssız üreticilere kazanılmış hak ve/veya haklı beklenti sağlamaktadır. Kazanılmış hak sayılması halinde, kazanılmış hakkın ihlal edilmesi, ancak kamu yararının mevcut olduğu durumlarda söz konusudur. Buna rağmen kazanılmış hak sahibi olan ve yeni düzenlemeyle hakkı ortadan kalkan (kazanılmış hakkı ihlal edilen) kişinin zararı idare tarafından telafi edilmek zorundadır. Dağıtım bedelinin indirimli uygulanması hakkındaki düzenlemenin haklı beklenti oluşturduğunun kabulü halinde de, düzenleyici işlemle haklı beklentinin ihlal edilmesi ancak kamu yararının varlığı halinde mümkündür. İdare tarafından böyle bir gerekçenin mevcudiyeti gösterilmediğinden, yazımız konusu idari işlem, bir başka deyişle dağıtım bedelinin indirimli uygulanması işleminin geri alınması işlemi hukuka aykırılık teşkil etmekte olup iptali gerekmektedir.

Her ne kadar dağıtım bedelinin indirimli uygulanması kazanılmış hak veya haklı beklenti oluştursa da oluşan beklenti ve kazanılmış hak, indirime ilişkindir. İdare tarafından taahhüt edilen husus indirim olup, indirim oranı konusunda herhangi bir taahhüt bulunmamaktadır. İndirim oranı ayrı bir işlemle belirlenmiştir. Bir başka deyişle idarenin indirim oranını makul ölçüde arttırma/azaltma yetkisi bulunmaktadır. Ancak indirimin tamamen kaldırılması hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Bu yetki (indirim oranını belirleme) kullanılırken idare tarafından geçiş kurallarına riayet edilmesi gerekmektedir. Aksi durum da (indirim oranının makul olmayan bir seviyede arttırılması/azaltılması) işlemin hukuka aykırı olmasına neden olacak ve iptalini gerektirecektir.

Yazar: İbrahim Halil Şeker

Bir yanıt yazın

Yardıma mı ihtiyacınız var?
Call Now Button