+90 (553) 597 6943
avukatibrahimhs@gmail.com
Korkutreis Mah. Hanımeli Sok. No:14/12
Çankaya/Ankara

Anapara Faizi ve Temerrüt Faizi

Yayınlayan: İbrahim Halil Şeker
Kategori: Makale

Genel Olarak Anapara Faizi ve Temerrüt Faizi

Hukuki açıdan faiz; para alacaklısına, paradan yoksun kaldığı süre için ödenen bir karşılıktır. Bir başka tanımda faiz, sermayenin geliridir. Faizin kaynağı, mevzuat olabileceği gibi hukuki işlemler de olabilmektedir. Alacaklının faiz hakkının olabilmesi için, ya mevzuatta bu konuya yer verilmeli ya da hukuki işlemlerde faiz kararlaştırılmalıdır.

Faize ilişkin esas düzenlemeler; TBK, TTK ve 3095 sayılı Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da düzenlenmiştir. Bu yazıda yalnızca anapara faizi ve temerrüt faizinden bahsedilecektir. Anapara faizi, borçlunun temerrüde düşmeden önce, borç muaccel hale gelmeden önce ödemesi gereken faizdir. Temerrüt faizi ise, temerrüde düşmüş, bir başka deyişle zamanında ödemeyen, muaccel olan borca işleyen faizdir. Her iki faiz türü için de akdi ve kanuni faiz ayrımı yapılmaktadır. Devam eden yazıda, her iki faiz türü için akdi ve kanuni faiz açısından değerlendirmeler yapılacak olup, bu değerlendirmeler adi borç ve ticari borç ayrımına göre yapılacaktır.

TBK ve 3095 Sayılı Kanun Çerçevesinde Anapara Faizi ve Temerrüt Faizi (Adi Borçlar İçin)

Anapara Faizi

Faize ilişkin genel çerçeve, TBK m.88 ve TBK m.120 ile m.121’de belirlenmiştir.

TBK m.88’e göre; “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz.“ denilerek, faiz oranına ilişkin, ekonomik gerekçelerle belirli bir oran belirtilmemiş, bu oran yürürlükteki faiz düzenlemelerine bırakılmıştır.

TBK m.88’de her ne kadar faizden bahsedilmişse de, burada bahsedilen anapara faizidir. Yine madde metninde, anapara faizi ödenmesi kanuni bir mecburiyetmiş gibi bahsedilmişse de anapara faizi ancak hukuki işlemde kararlaştırılmışsa ödenmelidir. Bir başka deyişle, adi borçlarda anapara faizinin işlemesi için, anapara faizinin kararlaştırılması şarttır. Nitekim BK m.72’de “Bir kimse faiz vermesine mecbur olupta…” denmektedir. Örneğin; A kişisi B kişisine 01.01.2017 tarihinde 20.000TL borç vermiş olup bu borcun 01.01.2019 tarihinde geri ödenmesi kararlaştırılmış ve bu borca faiz işlemesi hususunda herhangi bir anlaşma yapılmamışsa, bu borca faiz işlemez. B kişsi 01.01.2019 tarihinde A kişisine 20.000TL vererek borcundan tamamen kurtulabilir. Ancak A kişisi ve B kişisi yıllık yüzde 5 anapara faizinde anlaşmış olsalardı, B kişisi 01.01.2019 tarihinden 22.000TL ödeyerek borcundan kurtulmuş olacaktır. Özetle, adi işlerde anapara faizinden söz edilebilmesi için, tarafların bu konuda anlaşmış olmaları şarttır. Bir başka deyişle, adi işlerde anapara faizinin kaynağı kanuni olmayıp, hukuki işlemdir. TBK m.88’de anapara faizinin oranı hakkında düzenleme yapılmıştır. Bu maddeye göre; tarafların anaparaya faiz işletilmesi hususunda anlaştıkları, ancak faiz oranı belirlemedikleri durumda, faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan faiz oranı olacağı belirtilmiştir. Devamında tarafların anapara faiz oranının kararlaştırması halinde, bu orana bir üst sınır getirilmiş olup bu sınır yürürlükteki faiz oranının yüzde elli fazlasıdır. Kanun hükmü emredici nitelikte olup anapara faiz oranı için bir sınırlama niteliği taşımaktadır.

TBK m.88/1’de belirtilen yıllık faiz oranı, 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinde, “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır.” belirtildiği üzere yüzde 12 olarak belirlenmiştir. Madde devamında, Cumhurbaşkanı’na yüzde yüzüne kadar arttırıp yüzde onuna kadar indirme ve aylık olarak belirleme yetkisi verilmiştir. Cumhurbaşkanı tarafından bu oran 01.01.2020 tarihinden itibaren yüzde dokuz olarak belirlenmiştir. Özetle TBK m.88’e; göre taraflar, adi borç ilişkilerinde anapara faizi işletilip işletilmeyeceği konusunda serbestçe anlaşabilmektedirler. Anapara faizinin işletilmesi konusunda anlaşılmış olup, faiz oranı belirtilmemişse, yürürlükteki mevuzata göre faiz oranı belirlenmektedir. Halihazırda yürürlükteki mevuzat 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesi olup bu maddeye göre faiz oranı yüzde 12’dir. Ancak aynı maddede Cumhurbaşkanı’na yüzde onuna kadar indirip bir katına kadar arttırma ve her ay belirleme yetkisi verilmiştir. Cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullanarak 01.01.2020 tarihinden itibaren işletilecek faiz oranını yüzde dokuz olarak belirlemiştir. TBK m.88 taraflara anapara faizi oranını belirleme yetkisi vermiş olup bu oranın üst sınırını belirlemiştir. Bu üst sınır yürürlükteki kanuni faiz oranının yüzde elli fazlasıdır. Bir başka deyişle günümüzde adi işler için belirlenebilecek anapara faizi yüzde on üç buçuğu (13,5) geçemez.

Temerrüt Faizi

Borçlunun yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi zamanında yerine getirmemesi, borçlunun temerrüde düşmesi sonucunu doğurur. Bir başka deyişle, ifanın gecikmesi temerrüdü doğurur. Temerrüde düşen borçlunun faiz ödeme yükükmlülüğü akdi olmayıp kanunidir. Anapara faizinde kararlaştırılmış olma şartının aksine, temerrüde düşen borçlu, taraflar kararlaştırmamış olsa bile temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Temerrüt faizinin oranına ilişkin düzenleme, TBK m. 120’de düzenlenmiştir. Buna göre; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” Bu maddeye göre, temerrüt faizi oranının kararlaştırılmadığı durumlarda, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre faiz oranı belirlenir. Yürürlükteki mevzuat 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesi olup, bu maddeye göre; “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. “ denilerek, yukarıda anapara faizinde belirtilen kanuni faiz miktarına atıf yapılmıştır. Kanuni faiz oranı da yukarıda belirtildiği üzere yüzde on iki olarak belirlenmiştir. Bu miktar Cumhurbaşkanı tarafından bir katına kadar arttırılıp yüzde onuna kadar indirilebilmekte olup, 01.01.2020 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından yüzde dokuz olarak belirlenmiştir. Özetle; adi işlerde temerrüt faizi oranı belirtilmemişse, yürürlükteki mevzuat gereğince temerrüt faiz oranı yüzde dokuzdur.

TBK m.120 f.2’de, temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığı durumlarda üst sınır belirtilmiş olup, bu üst sınır, mevuzatta belirlenen temerrüt faizi oranının yüzde yüz fazlasıdır. Yukarıda temerrüt faizinin01.01.2020 tarihinden itibaren yüzde dokuz olarak kararlaştırıldığını belirtmiştik.

Buna göre, sözleşmeyle kararlaştırılan temerrüt faiz oranının üst sınırı yüzde on sekizdir. Kanun maddesinin emredici niteliğinden dolay, adi işlerde yüzde 18’den fazla kararlaştırılan temerrüt faiz oranı geçersiz sayılacak olup, temerrüt faiz oranı yüzde on sekiz oalacktır. TBK m.120 f.3 ve 3095 sayılı Kanun m.2 f.3’e göre; akdi faiz oranın kararlaştırılmış olmakla birlikte, kararlaştırılan akdi faiz oranı, mevuzatla belirlenen temerrüt faiz oranından fazla ise ve temerrüt faiz oranı kararlaştırılmamışsa, temerrüt faiz oranı akdi faiz oranıdır. 01.01.2020 tarihi itibariyle akdi faiz oranının yüzde dokuzdan fazla belirlendiği anlaşmalarda, temerrüt faiz oranı kararlaştırılmamışsa, temerrüt faizi yüzde dokuz değil, kararlaştırılan akdi faiz oranıdır. Bu konuda belirtilmesi gereken son husus, adi işlerde faize faiz yürütülemeyeceği, bileşik faizin yasaklandığıdır. TBK m.121 f.3’te temerrüt faizine temerrüt faizi işletilemeyeceği, TBK m.388 f. 3’te faizin anaparaya eklenerek tekrar faiz işletilemeyeceği, bir diğer deyişle faize faiz işletilemeyeceği belirtilmiştir. Bahsedilen hükümler emredici nitelikte olup aksi kararlaştırılamaz.

Örneğin; A kişisi 01.01.2020 tarihinde B kişisine 40.000TL borç vermiş ve borcun vade tarihi olarak 01.01.2022 tarihini belirlemişlerdir. A ve B kişisi arasındaki hukuki işlem adi iş niteliği taşıdığından dolayı, taraflar anapara faizi kararlaştırıp kararlaştırmamakta serbesttirler. Bir başka deyişle, anapara faizi kararlaştırılmamışsa, B kişisi 01.01.2022 tarihinde 40.000TL ödeyerek borcundan kurtulabilir. Anapara faizi kanuni değil, sözleşme kaynaklıdır. Anapara faizinin ve temerrüt faizinin kararlaştırılmadığı durumda ise, anapara faizi işlemeyecek olup, temerrüt faizi işleyecektir. Bunun sebebi ise temerrüt faizinin kanun kaynaklı olmasıdır. Bir diğer deyişle, temerrüt faizinin işleyeceği kararlaştırılmamış olsa bile, kanun gereği 01.01.2022 tarihinden itibaren temerrüt faizi işleyecektir. Bu durumda B kişsi 01.01.2022 tarihinde 40.000TL ödeyerek borcundan kurtulabilecekken, ödememesi durumunda temerrüde düşecek ve borca temerrüt faizi işleyecektir. Ancak temerrüt faizi hakkında ve faiz oranı hakkında bir karar alınmadığı için, mevzuatta belirlenen ve işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte olan temerrüt faizi oranı kadar faiz işleyecektir. B kişisinin borcu 01.01.2023 tarihinde 43.600, 01.01.2024 tarihinde 47.200TL olacaktır. 01.01.2024 tarihindeki işlemiş faiz bulunurken, anapara dikkate alınacak olup, işlemiş temerrüt faizi dikkate alınamaz. A kişisi ile B kişisinin anapara faizi işletileceği konusunda anlaşılmamış olması ve temerrüt faizi işletileceği konusunda anlaşılması halinde, temerrüt faizi oranının belirtilmediği durumlarda da yukarıdaki örnek aynen geçerlidir. A kişisi ile B kişisinin yaptığı hukuki işlemde, anapara faizinde anlaşılmadığı, temerrüt faizinde ve temerrüt faizi oranında anlaşma sağlandığı durumda ise, tarafların temerrüt faizi belirlemede alt sınırı bulunmamakta olup, üst sınırı yürürlükteki mevzuat gereği yüzde on sekizdir. Taraflar yüzde on sekize kadar temerrüt faizi oranında anlaşabilmektedirler. Temerrüt faiz oranının yüzde on sekizden fazla olarak belirlenmesi halinde, anlaşmanın ilgili hükmü geçersiz sayılıp, temerrüt faizi yüzde on sekizmiş gibi işlem yapılabilecektir. Yukarıdaki örenkte temerrüt faiz oranının yüzde on olduğu kararlaştırılmış olsa idi, B kişisinin 01.01.2022 tarihindeki borcu 40.000TL, 01.01.2023 tarihindeki borcu 44.000TL, 01.01.2024 tarihindeki borcu ise 48.000TL olacaktır.

A ve B kişisi anapara faizi konusunda anlaşmış olmaları halinde ise, anapara oranının belirtilmediği durumda, yürürlükteki mevzuat gereği anapara faiz oranı yüzde dokuz olacaktır. Böyle bir durumda 01.01.2020 tarihinden 01.01.2022 tarihine kadar anapara faizi, 01.01.2022 tarihinden itibaren ise temerrüt faizi işleyecektir. B kişisinin borcu 01.01.2021 tarihinde 43.600TL, 01.01.2022 tarihinde 47.200TL, 01.01.2023 tarihinde 50.800TL, 01.01.2024 tarihinde ise, 54.400TL olacaktır.

A ve B kişisi anapara faizi işletileceği konusunda anlaşmış olup ve faiz oranını yüzde 5 olarak belirlediği durumda, B kişisinin 01.01.2021 tarihinde 42.000, 01.01.2022 tarihinde 44.000TL, bu tarihten sonra temerrüt faizi işleyecek olup 01.01.2023 tarihinde borcu 3.600TL artarak 47.600, 01.01.2024 tarihinde 51.200TL olacaktır. A ve B kişisi en fazla yüzde on üç buçuk oranında anapara faizi belirleyebileceklerdir. Bu oranın üstünde yapılan anlaşmanın ilgili hükmü geçersiz olup, yüzde on üç buçukmuş gibi işlem görecektir.

Yine belirtilmesi gereken bir diğer husus, temerrüt faizi oranının belirtilmediği durumlarda, belirlenen anapara faiz oranı, mevzuattaki temerrüt faiz oranından yüksek olursa, temerrüt faizi olarak anapara faiz oranı kabul edilecektir. A ve B kişisi anapara faiz oranı olarak yüzde on üçü belirlemiş, fakat temerrüt faiz oranını belirlememişse temerrüt faiz oranı da yüzde on üç olacaktır. B kişisinin 01.01.2021 tarihinde borcu 45.200TL, 01.01.2022 tarihinde ise 50.400TL olacak ve bu tarihten sonra temerrüde düşecek ve temerrüt faizi uygulanacktır. Bu faiz de kanun gereği yüzde dokuz değil, yüzde on üçtür. B kişisinin 01.01.2023 tarihindeki borcu 55.600, 01.01.2024 tarihindeki borcu 60.800TL olacaktır.

TBK, 3095 Sayılı Kanun, TTK Çerçevesinde Anapara Faizi ve Temerrüt Faizi (Ticari Borçlar İçin)

Ticari İşlerde Faize İlişkin Genel Bilgiler

TBK m. 387’ye göre; “Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez. Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.” Tüketim ödüncü sözleşmesinde (bir para veya tükenebilir eşyanın ifası), adi işin aksine, ticari işte anapara faizi işletileceği hakkında bir anlaşma bulunmasa bile, anapara faizi işler. Yine TTK m.20’de “Ayrıca, tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır.“ denilerek ticari işte anapara faizinin kanuni olarak ödenmesi gerektiği, anlaşmada belirtilmesinin şart olmadığı açıkça belirtilmiştir. TTK m.8 f.1’e göre, ticari işlerde faiz oranı, adi işlerin aksine serbestçe belirlenebilir. Doktrindeki azınlık görüşüne göre, TBK m.88 ve m.120’deki anapara faizi ve temerrüt faizinin üst sınırının ticari işlerde de geçerli olduğu belirtilmektedir. Ancak doktrindeki hakim görüşe ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, TTK m.8 hükmünün açık olduğui TBK’daki sınırlamaların ticari işte geçerli olmadığı belirtilmektedir.

TTK m.8 f.4’e göre, adi işlerde bileşik faiz yasak olduğu gibi, ticari işerde de bileşik faiz yasaktır. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında bileşik faizin işletilebileceği istisnalar gösterilmiştir. Buna göre; “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz.”.

TTK m. 726, m. 778, m. 818’e göre kambiyo senetlerini ödemek zorunda kalan müracaat borçlusu, rücu hakkını kullanırken ödemiş olduğu faizden faiz isteyebilir.

Ticari İşlerde Faiz Oranları

Anapara Faizi

Ticari işlerde taraflar anapara faiz oranını serbestçe kararlaştırabilirler (TTK m.8). Bunun istisnası, emredici hükümlere aykırılık ve TMK m.2 ‘de düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılıktır. Ticari işlerde anapara faizi işleyeceği kararlaştırılmamışsa veya kararlaştırılmış olmakla birlikte oranı belirtilmemişse, 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre belirlenir. Bu oran yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere yüzde dokuzdur. Tekrar belirtmek gerekirse, adi işlerde anapara faizinin istenebilmesi için kararlaştırılmış olması şart iken, ticari işlerde anapara faizinin işlemesi için kararlaştırılmış olması şart değildir. Ticari işlerde anapara faizinin kaynağı kanundur. 3095 sayılı Kanun m.4/a’ya göre anapara faizi oranının kararlaştırılmadığı durumlarda yabancı para borcunda faiz oranı, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıdır.

Temerrüt Faizi

Ticari işlerde taraflar temerrüt faiz oranını serbestçe kararlaştırabilirler (TTK m.8). Ancak temerrüt faizinin işleyeceğinin kararlaştırılmadığı veya işleyeceğinin kararlaştırılıp oranının kararlaştırılmadığı durumlarda temerrüt faiz oranı seçimlik hak niteliği taşımaktadır. 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre, yukarıda da belirtildiği üzere temerrüt faiz oranı, Cumhurbaşkanı kararıyla yüzde dokuz olarak belirlenmiştir. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında, ticari işler için seçimlik hak getirilmiş olup, temerrüt faizi olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı (avans faizi), temerrüt faiz oranı olarak, anlaşma bulunmasa bile istenebilir. Fıkranın devamında, avans faiz oranı 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı (fazla veya az) ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olduğu belirtilmektedir. Örneğin, 01.01.2020 tarihinde ticari işten kaynaklanan borcun faiz oranı, alacaklının isteğine göre %13.75 veya %9 olarak belirlenebilir. Ancak 30 Haziranda açıklanan avans faiz oranı, ilk başta belirlenen temerrüt faiz oranından (örneğin %13.75’ten) beş puan fazla veya az ise, yılın ikinci yarısında haziran avans faizi uygulanır. Kanun lafzı emredici niteliktedir. 30.06.2020 tarihinde avans faiz oranının %18.75 veya daha yukarısı olarak açıklanmış olması halinde ya da %8.75 veya daha az açıklanmış olması halinde, 01.06.2020 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi oranı %18.75 veya %8.75 olacaktır. 01.01.2020-01.06.2020 tarihleri arasında %13.75 avans faizi temerrüt faizi olarak işleyecekken, 01.06.2020-01.01.2021 tarihleri arasında %18.75 veya %8.75 avans faizi temerrüt faizi olarak işleyecektir.

TTK m.1530’daki Durumlara Göre Temerrüt Faizi

TTK m.1530 f.2 vd. fıkralarında; ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller dışında, sözleşme ile belirlenen süre sonunda borcunu ödemezse, ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. Bu durumda alacaklı sözleşmede belirtilmese bile faize hak kazanır. Eğer bu sözleşmede ödeme günü kararlaştırılmamışsa; (1) faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda, (2) faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda, (3) borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda, (4) kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.

Bu sözleşmelerde temerrüt faizi ödenmeyeceğini veya ağır derecede haksız sayılabilecek kadar az faiz ödeneceğini içeren sözleşme hükümleri geçersizdir. Burada faiz oranı belirleme serbestisine istisna getirilmiştir. Bahsedilen geçersizlik durumunda ve temerrüt faizinin kararlaştırılmadığı durumlarda aynı maddenin yedinci fıkrası temerrüt faiz oranı olarak uygulanır. Yedinci fıkraya göre; uygulanacak temerrüt faiz oranını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır. Bu oran TCMB tebliğine göre 01.01.2020 tarihinden itibaren %15’tir.

Yazar: İbrahim Halil Şeker

Bir yanıt yazın

Yardıma mı ihtiyacınız var?
Call Now Button